Bir çıktı pir çıktı derler ya öyle bir oyuncu Arda Turan. Topa ayağı değdiği anda yıldızdı sanki. Harika çalımları, ince pasları, rakibi zor duruma düşüren anların oyuncusu o. G.Saray'ın şampiyonluğunda önemli rol oynadı. A Milli Takım'ımızın 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi en önemli kozu da o.

Daha şimdiden gözünü finale dikti. Hocası Fatih Terim'e ve oyuncu arkadaşlarına olan güvenini anlattı. Arda, ayrıca G.Saray'da yaşadığı ilk şampiyonluğun ayrıntılarını da Zaman'la paylaştı.

Ligimizde en iyi çalım atan oyunculardan birisin. Bu çalım atma yeteneğini neye borçlusun? Özel çalışmalar yaptın mı?

Galatasaray'ın altyapısına gelmeden önce Bayrampaşa'daki Altıntepsispor'da forma giyiyordum. Antrenman dışında kalan zamanlarda sokaklarda mahalledeki arkadaşlarımla çok top oynadım. Çalım tekniğimi de sokakta oynadığım maçlarda kazandım. Çünkü mahalle maçlarında içinizden geldiği gibi oynuyorsunuz. Ne bir taktik ne bir sisteme bağlı kalıyorsunuz. Her türlü çalım denemelerini serbestçe yapabiliyorsunuz. Bu da bana farklı ve özel çalım atma tekniği kazandırdı.

Yıldız bir oyuncu olmana rağmen seni birçok pozisyonda rakibin ayağından top çalarken görüyoruz. Hem çok çalışıp hem de final pasları atmak zor olmuyor mu?

Saha içinde yıldız oyuncu gibi davranamam. Modern futbolda hem tekniğiniz iyi olacak hem de çok koşacaksınız. Bugün istatistiklere bakıldığı zaman ligdeki en çok top çalan oyunculardan biriyim. Ben takımım için yeri geldiğinde yıldız olurum, yeri geldiğinde de bir asker gibi mücadele ederim. Çünkü takım olmak, takım oyuncusu olmak bunu gerektirir.

Son 6 haftada ortaya koyduğunuz takım ruhu mu sizi şampiyonluğa taşıdı?

Herkes son 6 haftada takım ruhunu kazandığımızı söylüyor. Aksine biz sezon başından itibaren inanılmaz bir kenetlenme içindeydik. Özellikle kaybettiğimiz maçlardan sonra takım daha da birbiriyle kenetlendi. Birlik oldu. Kazandığınız zaman zaten herkes yanımızda oluyor. Ama kaybettiğiniz zaman yalnız kalıyorsunuz. İşte o yalnız kaldığımız zamanlarda biz hiçbir zaman birlik ve beraberliğimizi bozmadık. Bu şekilde davranarak takım ruhunu kazandık. Yani biz herkesin söylediği gibi son 6 haftada kazanmadık.

Genç yaşında bütün Türkiye senden 2008 Avrupa Şampiyonası'nda büyük işler yapmanı bekliyor. Bu, üzerinde bir baskı oluşturuyor mu?

Ben küçük yaştan itibaren baskıya alışkınım. Yaşım çok genç olabilir ama ben bu tür stres dolu maçları çok küçük yaştan itibaren çok oynadım. 2008 Avrupa Şampiyonası'ndan benden beklentileri biliyorum. Bunun için kesinlikle strese girmiyorum. Çünkü eğer bu baskıyı kaldırdığınız zaman büyük futbolcu olabilirsiniz.

Başarımda en büyük pay ailemin

Galatasaray'daki ilk şampiyonluğunu bize kısaca anlatır mısın?

Galatasaray'da ilk şampiyonluk sevincini yaşadım. Çok zorlu ve sıkıntılı bir süreci geride bırakarak mutlu sona ulaştık. Bu şampiyonlukta alın teri ve inanç vardı. Her zor dönemlerde bile kesinlikle şampiyonluğa olan inancımızı kaybetmedik. Birçok takımın ekonomik durumu iyi olabilir. Ancak bizde inanılmaz bir takım ruhu var. Bunun da sonucunda şampiyonluğu kazandık. İlk kez Ali Sami Yen'de şampiyonluk sevinci yaşadım. İnanılmaz bir duyguydu. Şampiyonluk anlatılmaz, yaşanır. Ali Sami Yen'deki o şampiyonluk coşkusunun tadı damağımda kaldı. Ama artık bu sevinci bir kenara bırakmalıyız. Çünkü yeni hedeflerimiz var.

Her golden sonra kameralara tekmeliğini gösteriyorsun. Bunun özel bir sırrı var mı?

Benim tekmeliklerim özel bir karışımdan yapıldı. Çok dayanıklı ve sağlam bir tekmelik. Ben de bunların üstüne çok sevdiğim annem, babam ve kardeşimin ismini yazdım. Kesinlikle ben uğura inanmıyorum. Bunları uğur için yapmıyorum. Ama hayatta gücümü bu isimlerden alıyorum.

A Milli Takım, 2008 Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olabilir mi?

Milli Takım'ımızda çok kaliteli ve üst düzey oyuncular var. Başımızda da Fatih Terim gibi bir teknik direktör bulunuyor. Birçok arkadaşımız Avrupa'nın üst düzey takımlarında top koşturuyor. Ben bu takımın bir oyuncusu olarak finale kalacağımıza yürekten inanıyorum. Ancak buna bütün Türkiye'nin inanması lazım. Ancak böyle bir sinerji oluşturabiliriz. Bence bu da bize başarıyı getirir. Bu yüzden 2008 Avrupa Şampiyonası'nda sadece oyunculara değil, bütün halkımıza büyük görev düşüyor.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

Arda Turan: “Önemli Olan Takım Olabilmektir”




Galatasaray’ın başarılı futbolcusu Arda Turan Galatasaray TV’ye Almanya Kampı sırasında özel açıklamalarda bulundu

Avrupa Şampiyonası’nda yakalanan başarının, kulüp takımları ile yakalanması gerektiğini belirten Arda Turan, gelecek sezon da Galatasaray olarak yarışacakları üç kulvarda da sonuna kadar gitmeyi hedeflediklerini söyledi.

İlk olarak Avrupa Şampiyonası’nı değerlendiren Arda Turan şunları söyledi: “Öncelikle Euro 2008 Türk halkı için çok güzel geçti. Ülkemizin böyle bir şeye ihtiyacı vardı. Bunu başarabildiğimiz için, halkımıza bu mutluluğu yaşatabildiğimiz için çok mutluyuz. Bunun gururunu yaşıyoruz. Euro 2008 kişisel anlamda da çok iyi geçti. Tabiî ki yarı finalde de oynamak isterdim ama futbolun içinde böyle şeyler var, kart cezalısıydım. Türk Milli Takımı’nın tarihinde ilk defa yarı finalde oynaması ve benim bu takımın içinde yer almam, emeğimin olduğunu düşünmem, çok gurur verici bir şey. Ama artık milli takım geçmişte kaldı. Şimdi Galatasaray’a, takımımıza geri dönmek zorundayız. Psikolojimizi buna hazırlamak zorundayız çünkü böyle turnuvalardan sonra dönüş gerçekten zor oluyor.”

Arda, Portekiz maçında sahada olamaması ile ilgili olarak, ““Portekiz maçında oynayamamak tabiî ki beni üzdü. O zamana gelene kadarki tüm maçlarda sahadaydım. Bu taktiksel bir tercihti, hocamız öyle olmasını istedi. Biz de saygı duyduk. Her futbolcu oynamadığı zaman üzülür” şeklinde konuştu.

“Biz asla bavullarımızı hazırlayalım, buraya kadarmış diye hiç düşünmedik. Kendi aramızda konuştuğumuz bir şey vardı, bu turnuvaya geldik ve her zaman Avrupa Şampiyonası oynayamıyoruz, finallere gelemiyoruz ve biz bunun keyfini çıkarmalıyız. Buraya geldiğimizde keşke şunu yapsaydık demeyelim, zevkini çıkartalım dedik ve biz elimizden geleni yaptık. Bunun sonucunda da çok güzel şeyler oldu diye düşünüyorum. Biliyorum ki ben Euro 2008 denilince ilk akla gelen takım biziz.”

Galatasaray için değerlendirmelerde bulunan başarılı futbolcu, genç bir takım olmalarının avantaj ve dezavantajları olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her zaman Galatasaray’da olduğumuz için büyük hedeflerle başlıyoruz. 3 dalda da sonuna kadar gitmeyi hedefliyoruz. Bütün gücümüzle bunun için savaşacağız. Buna konsantre oluyoruz. Genç bir takım olmamızın tabiî ki avantajları var. Ben de dahil hepimiz arzuluyuz. Başarıya açız ama zaman zaman da bunun dezavantajlarını görüyoruz. Çok kritik anlarda genç futbolcular kendilerine hakim olamıyorlar veya oyunu kontrol etmekte zorlanıyorlar. Bu durumlarda büyük ağabeylerin tecrübesiyle, hocalarımızın tecrübesiyle ve takım arkadaşlarının birbirine yardım etmesiyle sorun halledilir.”

“Öncelikle Hakan ağabeyin burada olmasını çok isterdim. Çünkü onu kişisel olarak da, futbolcu olarak da çok seven bir insanım. Kendime gelince de ben artık takımın tecrübeli oyuncularından olduğumu düşünüyorum. Yaşım genç olabilir ama ben tecrübeli bir futbolcuyum. Takım arkadaşlarıma yardım edebilecek seviyedeyim ama takım içindeki ağabeylerimden de birçok şey öğrenebilirim hatta öğrenecek çok şeyim var. Onların tecrübelerinden yararlanmaya çalışıyorum. Alt yapıdan gelen veya yeni transfer olan arkadaşlarımıza her fırsatta yardımcı olmaya çalışıyorum.”

Forma savaşının yaşanacağına değinen Arda Turan, kendisini iyi hissettiği sürece takımda oynayacağını vurguladı: “Orta sahada forma savaşı gayet güzel olacaktır diye düşünüyorum. Keyif verecektir ve bundan karlı çıkan Galatasaray takımı olacaktır. Kendi adıma hiç şüphem yok. Çünkü ben çalıştığım sürece, kendimi iyi hissettiğim sürece Galatasaray takımında oynayacağımı düşünüyorum. Her Galatasaraylı futbolcunun da böyle düşünmesi gerekiyor çünkü burada olan her futbolcu, kendine göre çok yeteneklidir, çok başarılıdır ve öyle bir özgüvenim var. Şartlar neyi getirecektir zamanla göreceğiz.”

Kulüp takımları olarak öncelikli hedefin Avrupa olması gerektiğini dile getiren Arda Turan, önemli olanın yurt dışındaki başarı olduğunu söyledi: “Ben şimdi şampiyonluğu çok iyi yaşayamadığım için, o şampiyonluğu bir kez daha yaşamak ve keyfini çıkarmak istiyorum. Her şeyden önemlisi hedef Avrupa olmalı bizim için. Çünkü birbirimizi her zaman yeniyoruz. Yıllardan beri Galatasaray, Fenerbahçe’yi; Galatasaray Beşiktaş’ı, Beşiktaş Galatasaray’ı yani herkes birbirini yeniyor. Önemli olan yurt dışındaki başarımız. Ülkemizi temsil etmeliyiz. Euro 2008 bunun bir örneği. Bunu kulüp takımlarında da yaparsak ne mutlu bize diye düşünüyorum.”

Arda Turan transferle ilgili olaraksa, “Bana yapılan transfer teklifleri tabiî ki var ama öncelikle kulübün buna izin vermesi lazım… -ki Galatasaray böyle bir şey düşünmediğini açıkladı. Ben zaten hiç bu işlerle ilgilenmiyorum benim adıma menajerim gerekli her şeyi söyleyecektir. Ben sadece işimi yapmaya çalışıyorum ama tabiî ki tekliflerin olması veya yurt dışından istenilmek güzel bir şey. Galatasaray’la sözleşmem bittiği zaman Türkiye’den bir kulüpte oynamam çok zor bir ihtimal. İmkansız denilebilir ama yine de hayatta büyük konuşmamak lazım. Çünkü Galatasaraylılığımı her defasında ifade ediyorum. Yurt dışına gitmediğim sürece ve Galatasaray Kulübü beni kovmadığı sürece Galatasaray Spor Kulübü’nden ayrılmak istemiyorum. Galatasaray’dan başka bir takımın formasını giymek istemem. Ben 10 yaşımdan beri buradayım. Birçok Galatasaraylıyım diyen insandan daha iyi Galatasaraylı olduğumu düşünüyorum” diye konuştu

Türkiye Liginin son yıllarda kalite kazandığını belirten başarılı futbolcu, takım olmayı başarabilecek tek takımın Galatasaray olduğunu vurguladı: “Benim her zaman şöyle bir düşüncem vardır. Sivas, Trabzonspor, Kayserispor; gerçekten Türkiye Ligini çok renklendirdi. Onlara çok teşekkür ediyorum. Kaliteli futbolcuları transfer etmekle ligin kalitesini yükseltiyorlar. Keyif ve zevk veriyorlar. Takım arkadaşlarıma da her zaman söylediğim bir şey var. Futbolda sahaya 11’e 11 çıkılıyor. İsteyen istediği transferi yapabilir ama önemli olan bir takım olabilmektir. Biz geçen sene bunun örneklerini verdik. Sezon başında, deselerdi ki bu kadro ile şu kadar maç oynayacaksınız ve sonra şampiyon olacaksınız. Herhalde herkes bize kahkaha atardı. Önemli olan takım olabilmektir. Bunu yapabilecek tek takım yine biz olacağız.”

Arda Turan, Ali Sami Yen Stadı’nı çok sevdiğini fakat şartlarının günümüz koşulları için yeterli olmadığını belirterek, “Ali Sami Yen Stadı benim evim gibi. Ben stada çıktığım zaman orada herkes beni çocuğu gibi görüyor. Tribünlerde herkes sevgilerini gösteriyor ama keşke bizim de Avrupa’daki statlar gibi statlarımız olsa. Taraftarımız da o zaman çok daha iyi destekler bizi. Ali Sami Yen Stadı’nı çok seviyoruz ama stadımızın da şartları ortada” dedi.

Arda Turan özel hayatıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Evlenme gibi planım yok. Ben rahat bir insanım. Arkadaşlarımı gördüğüm zaman selam da veririm onlarla oturup sohbet de ederim. Gazetecilerin bunları çekmesi de çok doğal. 21 yaşındaki Galatasaraylı bir futbolcunun peşinden tabiî ki de gideceklerdir. Bunlar benim açıkçası umrumda değil. Çünkü yanlış bir şey yapmıyorum. Tatilde arkadaşlarımı gördüğüm zaman tabiî ki de yanlarına oturacağım. Herkes emin olsun kız arkadaşım olduğu zaman onun elinden tutup sokağa çıkabilecek cesarette bir insanım. Onunla yemeğe gidebilecek, tatile gidebilecek, cesareti olan bir insanım.” 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Arda: "Çempion olmağımıza kömek etdi"